Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Karşımdaki pencere ardına kadar açıktı. Dışarıdaki çiçekçilerin gülüşmeleri kulağıma kadar geliyordu ve pencerenin kenarında küçük, tatlı, sarı renkli bir çiçek, gün ışığına doymuş bir halde, duvardaki çatlağın içinde rüzgârla oynaşıyordu. Bu kadar tatlı duygular arasından o acı düşünce nasıl doğabilirdi?
Sayfa 5 - Can yayınlarıKitabı okuyor
Her yıl karlar eriyip de bahar gözünü açınca, Ağrı dağında bir ulu tazelik patlayınca, gölün kıyıları, ince kar çizgisinin üstü, keskin, kısa, küt çiçeklerle dolar. Çiçeklerin rengi alabildiğine parlaktır. En küçük çiçek bile mavi, kırmızı, sarı, mor kendi renginde çok uzaklardan bir renk pırıltısı olarak balkır.
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir Sarı Çiçek
Bir tarhın hemen kıyısındaydı, alelade bir sarı çiçek. Bir sigara yakmak için durmuştum ve ona bakıp daldım. Sanki çiçek de bana bakıyormuş gibi geldi, şu temaslar, bazen olur ya... Bilirsiniz işte, herkes onları hisseder, şu güzellik dedikleri şey. Tam olarak oydu, çiçek çok güzeldi, çok güzel bir çiçekti. Ve ben hükümlüydüm, bir gün sonsuza dek ölecektim. Çiçek çok güzeldi, geleceğin insanları için her zaman çiçekler olacaktı. Hiçlik birden kafama dank etti; huzur ve zincirin sonu zannettiğim şey aslında hiçlikti. Ben ölecektim ve Luc çoktan ölmüştü, bizim gibi biri için bir daha asla çiçek olmayacaktı, hiçbir şey olmayacaktı, kesinlikle hiçbir şey olmayacaktı ve hiçlik işte buydu, bir daha asla bir çiçek olmamasıydı.
Sayfa 519 - Can Yayınları
Bir Sarı Çiçek
Kulağa şaka gibi geliyor ama biz ölümsüzüz. Ben bunu biliyorum çünkü tam karşıtından öğrendim, bunu biliyorum çünkü yegâne ölümlüyü tanıdım.
Sayfa 512 - Can Yayınları
"Sağından solundan kimi telaşlı kimi umursamaz insanlar geçiyordu; görünmez ve kalın duvarlarla çevrilmiş yorgun ülkede, kadim bir masala inanacak kadar çocuktular hâlâ, yakalarında küçük sarı çiçekler taşıyorlardı, balkonlarında kırmızı gelincikler, mor lavantalar vardı. Bir ülkeye ve bir çiçek tarlasına inanma cesareti."
Sayfa 38
Bir gün
Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa Bil ki seni düşünüyorum Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin, açıl Örtün karanlıkları masmavi denizlerde Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde Bil ki seni bekliyorum Bir sabah gün doğarken aç perdelerini, bak Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar Bil ki seni istiyorum Gecelerden bir gece uyanırsan apansız Uzaklarda elemli, garip bir kuş öterse Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız Ve bir gün kabrimde bir sarı çiçek biterse Bil ki seni seviyorum Ümit Yaşar OĞUZCAN
Sayfa 66 - Akdeniz KitabeviKitabı okudu
Reklam
Gecelerden bir gece uyanırsan apansız; Uzaklarda elemli, garip bir kuş öterse; Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız; Ve bir gün kabrimde bir sarı çiçek biterse; Bil ki seni seviyorum.
Sayfa 26
Gecelerden bir gece uyanırsan apansız Uzaklarda elimli, garip bir kuş öterse Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız Ve bir gün kabrimde bir sarı çiçek biterse Bil ki seni düşünüyorum
BİRGÜN Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa Bil ki seni düşünüyorum Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin,açıl Örtün karanlıkları masmavi denizlerde Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde Bil ki seni bekliyorum Bir sabah gün doğarken aç perdelerini,bak Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar Bil ki seni istiyorum Gecelerden bir gece uyanırsın apansız Uzaklarda elemli,garip bir kuş öterse Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız Ve bir gün kabrimde bir sarı çiçek biterse Bil ki seni seviyorum
Şeyhim !Kırları, dağları, bayırları dolaştım.Nereye gitsem,hangi çiçeğe varsam Allah'ı zikreder buldum.Koparıp da onları ilahi aşkın deruni dünyasından ayırmak istemedim Nihayet elim boş dergaha dönmek üzereyken bir an bir sarı çiçek bana seslendi."Gel derviş Yunus,benim kellemi kopar,canımı al.Bugün bu beden Rabb'ini zikirden gafil oldu.Ölüm artık bana haktır.Onun verdiği nimetlerden istifade edip de onu zikretmeyen beden ellerde solsun,yerlere düşüp toprak olsun".dedi.Ben de çiçeğin dediğini yaptım ve onu alıp size getirdim,diye yanıtladım seyhimi.
Sayfa 88 - Hayat YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ve rastgele bir gelincik, bir sarı zambak bulursa, onları da toplayacak, kendisinin bir parçasıymış gibi gövdesine yapıştıracaktı- böyleydi, delik deşik, görülmemiş bir şekilde çiçek açıyordu işte.
Sayfa 223 - Can YayınlarıKitabı okudu
Önünde bütün ada sarı, mor, mavi, kırmızı bir çiçek yığınıydı. Bir çiçek yığınından gelen kokularla da kokuyordu. Bir de deniz kokusu esiyordu adanın çiçek kokusu üstüne.
Tutulduk çiçek yağmuruna: kırmızı, beyaz, mavi, sarı, gülleri, karanfilleri, kınaları hepsinin de en tazesi, en dostu, en güzeli. Ve sesler: güneşli bir kumsalda sevinçle yuvarlanan dalgaların uğultusu: gençlik barış hürriyet hayat
Sayfa 1496 - Pdf / KindleKitabı okudu
Leylekler gelmeyin, serçeler uçmayın, çiçekler açmayın! Burada bahar yoktur. Güneş sarı bir gölgedir. Yeşil otlar toprağın küfüdür. Sıcak rüzgâr Cehenneminin nefsidir. Şu mavi Boğaz, bir çirkef ırmağıdır... Kelebekler çimen, çiçek arar. Burası çürüklüktür; kemik, kadid vardır... Fikir genişlik, yükseklik arar. Burası çamurdan bir izbeliktir. Çıyanlar, solucanlar barınır... Kırlangıçlar! Hangi evin saçağına konsanız oradakilerin eninlerini işiteceksiniz! Hangi ocağın üstünde tüneseniz onu sönmüş bulacaksınız... Her tarafta kara hayaletler taklak atıyor, her tarafta kara dişler sırıtıyor... Hep küfür, hep ihanet, hep yumruk...
1.474 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.